23 Nisan 2011 Cumartesi

Güzel İşler


Ortalık şuursuz kaynıyor.
Bu sıralar güzel bişeyler okuyabilmek zor. Libya'nın, Mısır'ın, Yunanistan'ın falanın filanın karışlıkları, bilmem nerdeki kanlı cumartesi, sanayi sitesinde patlama, kendini asan dört kardeş, benim seçtiğim ve benim irademe saygı duymayan, orda olmasını bana ya da bir başkasına borçlu olan yöneticilerin benim isteklerimi yerine getirmekle görevli bir adam olduğunu unutup üstünlük kurma cabasında azarlamaya çalışması, yok beş bin kişinin karşısına on bin kişi koyarım, ben de o zaman bilmem kaç bin bozkurt koyarım gibi ortalığı bulandıracak talihsiz açıklamalarda bulunan sözde liderler falan filan...
Her gün bu saçma sapan şeyleri okuyup, izleyip ya da ilaki bir şekilde bu haberlere maruz kalmaktan artık gerçekten çekilmez bir hayat yaşar hale geldik. En azından ben sık sık böyle hissediyorum. Benimle aynı şeyleri düşüneniniz vardır heralde diye düşünüyorum.
Böyle durumlarda hep bu düşüncelerden uzaklaşıp biraz kendime gelebilmek için kendi kendime ya arkadaş hiç mi güzel bişeyler yok şu sıralar ortalıkta diye aranırım ortalıkta. Bir film, bir yeni grup albüm bişey, bir kitap, bir konferans bir şey artık ne olursa diye aç gibi saldırırım. Deneme yanılma güzel bişey çıkar illaki diye umud ederek. Çoğu zamanda neyse ki bir şey çıkıyor.
Bu defa ki Bilgi Üniversitesi Yayınlarından çıktı. "KÜLT". Yayın kurulunda olan arkadaşımdan bir süredir haberlerini alıyordum. Ha çıktı ha çıkacak derken en sonunda çıktığının haberini aldım. Hemen gidip aldım. Kült hevesli, meraklı, heyecanlı bir grup genç akademisyenin başının altından çıkan bir iş. Genel kapsam kültürel araştırmalar çevresinde dönen işler. Başlı başına üzerine kafa yorulacak bir bölüm, dal - ya da işte artık her nasıl adlandırılıyorsa artık - olan kültürel araştırmalar mecrasının bana oldukça nitelikli gelen üzerinde belli ki büyük bir emeğin harcandığı bir yayın. Hazırlayanların emek harcayanların ellerine sağlık.
Twitter Delicious Facebook Digg Stumbleupon Favorites More